top of page

Araştırmalarda kimler yazardır?

Güncelleme tarihi: 17 Ağu 2024






Yazar olmak için en önemli şey çalışmanın sorumluluğunu alabilecek şekilde çalışmaya hâkim olmak ve katkı vermektir. Eğer bir kişi tek başına yazarı olduğu araştırmayı sunamıyorsa ve araştırmayla ilgili sorulara yanıt veremiyorsa yazar değildir. Hediye ya da haksız yazarlık verilmiştir. Bir kongrede öğrencinin sunduğu çalışma çok fazla eleştirilince, çalışmada adı olan bir hocaya oklar yönlendirilmiş ve hoca araştırmanın sorumluluğunu almamak için bahaneler üretmişti! Bu hatırladığım üzücü olaylardan biridir. Yazarlar bazen bitmiş bir çalışmanın okunması ve düzenleme yapılması için daha deneyimli hocalardan destek talep edilebilirler. Hoca da bunu memnuniyetle kabul edebilir, hatta fazlaca zamanını ve emeğini de verebilir. Ancak o çalışmaya hocanın adının konmasının yazarlar tarafından veya bizzat hocanın kendisi tarafından bu teklifin yapılması etik değildir. Böyle durumlarda yapılacak en doğru şey hocanın katkısının ne olduğunu anlatan bir teşekkür yazmaktır. Örneğin: “Yazarlar Prof. Dr. Gülbu Tanrıverdi’ye çalışmanın son okumasını yaparak verdiği katkıdan dolayı teşekkür etmektedirler” gibi. Hocanın adını koyarak hediye yazarlık verilmemelidir ve hoca da bunu kabul etmemelidir. Hoca da bu teklifi yapmamalıdır. Hatta öğrencilerine ya da genç araştırmacılara bu konuda açıklama yaparak örnek olmalı ve bu tür yapılacak katkılarla yazar olunmayacağını anlatmalıdır. Klinikte ya da herhangi bir kurumda çalışmanızın verisini toplamak istiyorsunuz ve gerekli olan kurum iznini aldınız. Ancak klinik sorumluları sizden çalışmanızı klinikte yapmanıza karşılık kendisinin isminin de çalışmaya konulmasını talep edebilir. Geçmiş yıllarda derslerim ve kurslarıma katılanlardan bazıları “hocam sorumlu sadece kendini değil asistanlarının da isimlerini koymamı istiyor” demişti. Bunu teklif edenlerin istisna olduğunu düşünüyorum. Çünkü bunun araştırma etiğine uygun olmadığını herkes bilir. Bu kişilerin adını çalışmaya koymak haksız yazarlıktır. Bu tür teklifler etik değildir. Eğer etik kurul yaptığınız çalışmada bir hekimin olması gerektiğini düşünseydi bunu zaten sizden talep ederdi ve hekim sorumlu araştırmacı olmadan çalışmaya etik kurul onayı vermezdi. Nitekim etik kuruldan bu nedenle dönen meslektaşlarımın çalışmaları var. Çalışmanız etik kurul onayı aldıysa ve siz kurumdan izin aldıysanız çalışmanızda bir hekim ya da klinik şefi olmak zorunda değil. Ayni şey servis sorumlu hemşireleri için de geçerlidir. Yazarlık tezlerde de önemli bir konu ve sorundur. Aslında oldukça nettir. Tezlerde sadece öğrencinin ve danışmanın ismi olur. Öğrenciler ilk isim danışman ise ikinci isimdir. Tezler danışmanla birlikte yayınlatılır. Yayınlanırken öğrenci ilk isim danışman ikinci isimdir. Hepsi bu kadar. Ama maalesef uygulamada farklı durumlarla karşılaşabiliyoruz. Örneğin; öğrenci tezini danışmanının adını yazmadan yayınlatabiliyor. Daha ilginci danışman her şeyi ben yaptım sen ne yaptın ki deyip öğrenciyi çalışmadan çıkarmak isteyebiliyor. Bunlar istisna ancak yok değil. Başka bir şey de öğrenci danışmanına sinirleniyor, tezini sevdiği bir başka hocayla yayınlatmak istiyor. Bir başka durumda öğrenci kendisine danışmandan daha çok destek verdiği hocanın adını çalışmaya eklemek istiyor. Bazen de danışman teze başka bir arkadaşının adını ekletmek isteyebiliyor. Böylece devam edip gidiyor. Danışman ve öğrenci dışındaki kişilere tezlerde sadece teşekkür edilmelidir. Yazarlık verilmemelidir. Farklı alanda yüksek lisans yapan bir öğrencim hocasından çok benden destek görünce tezinin kongreye bildiri olarak gönderirken bilgim olmadan benim adımı da üçüncü isim olarak eklemiş. Allahtan ilk isim yapmamış:). Bana söyleyince ismimi hemen çıkarmasını nedenleriyle birlikte anlatmıştım. Üzülmüştü, haksızlık diye… Bazen de hoca öğrencisine bir konu veriyor çalışması için. Hatta elindeki kaynakları, taradığı literatürü de veriyor. Ancak son okumayı yapmıyor. Çalışmaya hâkim olmuyor. Burada yapılması gereken hocaya konu seçimi ve literatür desteği için teşekkür etmektir. Hocanın bu çalışmada olması hocayı zor duruma da sokabilir. Yukarıda anlattığım kongredeki hocanın durumuna düşürebilir. Ancak hocanın emeğinin de korunması gerekir. Bunu da unutmamak gerekir. Çünkü konu seçimi ve literatür katkısı oldukça önemli bir katkıdır. Hele ki konu belirlemek oldukça önemlidir. Konuyu kendiniz belirlemediyseniz biri tarafından önerildiyse lütfen unutmayın en büyük teşekkürü bu kişiler hak eder. Çalışmalar ekip halinde yapıldığında araştırmada, kimin ne yapacağı ortak bir protokolle belirlenip imza altına alınabilir. Araştırmaya başlarken isim sıralamasına karar verilebilir. Çalışma devam ederken çalışmadan çıkmak isteyen veya çalışmaya eklenen kişiler için etik kurula mutlaka bilgi verilmelidir. Etik kuruldaki isimlerin esas olduğu unutulmamalıdır. Araştırma yazma becerileri dersinde dönem sonunda araştırma gruplarından bazı öğrenciler gelerek hocam bazı arkadaşlarımız bizden daha çok çalıştı, onlara daha yüksek not verir misiniz dediler. Tam tersi de oldu tabi ki! Çalışmaları ödev mahiyetinde olduğu için yayınlatmayacaktık. Yani sıralama onlar için önemli değildi. Ancak çok çalışanın ya da daha az çalışanın hakkını vermemi istiyorlardı. Bu benim için değerliydi. Yazarlar not almıyor ancak sıralama akademik ilerlemede, akademik teşvikte yazarlar için puan demek. Örneğin bir çalışmada üçüncü değil de ikinci isim olsa doçentlik kriterini tamamlayabilecek bir arkadaşım vardı. Yazar olmak için elbette araştırma sürecinin tamamına katılmak mümkün olmayabilir. Ancak tamamından sorumlu olmak gerekir. Herkes veri toplamak zorunda değil, herkes yöntem yazmak ya da herkes literatür taramak zorunda da değil. Ancak bu işlemlerden herkesin haberi olması, birbirini tamamlaması, her aşamaya olur vermesi gerekir. Bazı dergiler çalışmaya yazarların katkılarını istiyor ve buna yayının sonunda yer veriyor. Hatta bu tezlerde de mevcut. Dolayısıyla yazarlığı doğru anlamak ve şartlarını yerine getirmek önemli. Araştırmalarda profesyonel destek de alınabiliyor. İstatistiksel değerlendirme, çeviri, anketör, akran eğitimcisi vb. Eğer çalışmada bu tür destekler aldıysanız bunu yöntemde belirtmeniz gerekir. Ancak destek alınan kişilerin adını yazarlar arasına yazmazsınız. Bazen öğrenciler anket toplamaya destek veriyorlar hocalarına. O zamanda bu öğrencilere teşekkür edebilir ya da anketör ücreti ödeyebilirsiniz. Profesyonel destek aldığınız hiç kimsenin adını çalışmanıza yazmamanız gerekir. Bazı dergilerde istatistiksel değerlendirme yapan kişinin adını da araştırmada görmek istiyorlar. Bunu sanırım yurt dışı bir dergide görmüştüm. Bu bana doğru bir şeymiş gibi gelmiyor.

Çalışmanızı iki kişi olarak bir kongrede bildiri olarak sundunuz. Ama sizin tek isim bir yayına ihtiyacınız var. Yeni bir yayın planlayacak zamanınız yok. O zaman diğer yazarı çalışmadan çıkarıp tek yazar olarak çalışmanızı yayınlayamazsınız. Bu etik değil. Çalışmanız bildiri olarak sunduysanız çalışmanız zaten ana hatlarıyla bitmiş demektir. Ancak iyi niyetli düşünelim. Yayınlatma sürecine ikinci yazar farklı sebeplerle katılmak istemiyor ve yazarlık hakkından feragat ediyorsa o zaman iş değişir. Yazarlıktan feragat eden kişiden aldığınız bir yazıyı elinizde tutmanızı öneririm. Özellikle doçentlik sınavlarında yazarlık konusu ciddi bir etik problem. Böylece yayınınızı doçentlik başvurusunda sisteme yüklerken ek belge olarak feragat yazınızız da yükleyebilirsiniz. Bazen de tek kişi olarak bildirinizi sunduktan sonra benzer gerekçelerle bir arkadaşınızı çalışmanıza ortak etmek isteyebilirsiniz. Bu durum da kabul edilebilir değil. Kısaca araştırmanızdan yazar ekleme ve çıkarma yapmayın lütfen. Bu konuya duyarlılık göstermenizi öneririm. Önemli bir sorun ise yazarlık sıralaması. Bunu çalışmanın en başında belirleyebilirsiniz. Konuyu belirleyen, çalışma ekibini kuran kişi ilk isim olur. Ancak kıdemli hocalar konuyu belirler tüm planlamayı yapar ve son isim olmayı tercih edebilirler. Çünkü onlar artık daha çok danışılan durumdadır. Sorumlu yazar her zaman ilk isim olmak zorunda değil. Örneğin tezlerde sorumlu yazarlar danışmanlardır ve ilk isim öğrencilerdir. Bazen etik kurula tez çalışmaları geliyor ve öğrenci sorumlu yazar olarak kendini yazmış:) Araştırmalarda kıdemli olan, konuya hakim olan ve çalışmayı planlayıp ekibi kuran kişidir sorumlu araştırmacı.

Tezler yayınlatılırken de ilk isim öğrenciler olmak zorundadır. Çalışmaya verilen katkıya göre isimler belirlenebilir. Ancak bir kişinin hoca olması onu ilk isim yapmaz. Hak ettiği noktada olmalı ya da en sona geçmeli. Ancak eğer herkesten çok katkı verdiyse elbette ilk isim olmalı. Örneğin öğrenci kongrelerindeki çalışmalarda bana göre danışman konumunda olan hocaların son isim olması daha hoş görülebilir.

Yazar olmak sorumluluk ister. Sadece bildiri sunmakla bitmez. Çalışmanın hangi dergiye gönderileceği, iletişimi kimin sağlayacağı, düzeltmelerin yapılması ve son kabul yazısına kadar tüm süreç birlikte yönetilmelidir. Çalışmalar hangi kongreye veya sempozyuma gönderilecek, kongrede bildiriyi kim sunacak, kongrenin giderleri nasıl karşılanacak bunların hepsi konuşulmalıdır. Yazar olmak konu seçiminden makale olarak bir dergide yayınlanmak üzere kabul edilmesine kadar geçen süreci değil sonrasını da kapsar. Yayınlanan çalışmayla ilgili herhangi bir etik sorunun tespit edilmesi bütün yazarları aynı oranda etkiler. Diyelim ki araştırmada intihal belirlendi. Tüm yazarlar aynı suçlamayla karşı karşıya kalırlar. Bir makalede yazar olduysanız o makalenin tüm sorumluluğu iyi veya kötü sizi etkiler. Örneğin indekslerde bir yayın yaptınız. Araştırma teşvik ödülü tüm yazarların hesabına ayrı ayrı para yatırılır. Kim daha çok emek vermiş denmez. Bir kongrede çalışmanız ödül aldıysa hepiniz onu dosyanızda kullanabilirsiniz. Ödül en çok çalışanın değildir. Kısaca yazar olmak kolay değil. Dikkatli olmanızı öneririm bu konuda. Umarım bu bilgiler yararlı olur. Özellikle de genç arkadaşlarımıza.


コメント


bottom of page