Araştırmalarda giriş nasıl yazılır?
- Gulbu Tanrıverdi
- 10 Tem 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Ağu 2024

Giriş sanırım yazmakta en çok zorlanılan alanlardan birisi. Yıllar önce kendime göre girişi formüle edip öğrencilerime öyle anlatmaya başlamıştım. Bu dersi benden alan ve bu yazıyı okuyan herkes gülümseyerek okuyacaktır. Girişi dört alt başlık altında inceleyebiliriz.
1.Kavram tanımı
2.Problem tanımı
3.Araştırmanın önemi
4. Araştırmanın amacı
Bunları sırayla size örneklerle açıklamaya çalışayım.
Birinci kısım kavram tanımı. Kavram tanımı neden önemli. Örneğin “hemşirelik öğrencilerinin kültürel yeterlilikleri ve ilişkili faktörler” konulu bir araştırma planlamış olalım. Bu çalışmada benim değişkenim kültürel yeterlilik. Eğer ben bu çalışmayı kültürlerarası hemşirelik ya da kültüre odaklanan bir dergiye göndereceksem kültür kavramını tanımlamam gereksiz. Zaten derginin hedef kitlesi kültür ve kültürle ilişkili kavramlara aşinadır. Ancak çalıştığım kültürle ilgili kavram çok yeni ve az çalışılmış bir kavram ise tanımlamam yararlı olacaktır.
Kavramın tanımını yaparken bu tanımın yapıldığı ilk kaynağa ulaşmanızı öneririm. Eğer ulaşmanız mümkün olmuyorsa alıntıdan alıntı yapabilirsiniz. Yakın zamanda bir makale okudum. Yazar kültürel yeterlilik tanımı için benim makalemi kaynak göstermiş. Oysaki o tanım bana ait değildi. Orijinal kaynak çok eski olabilir. Siz o konuyu gündeme taşıyan bir araştırma yapmışsınızdır. Bu tür istisnalar dergiler tarafından kabul görecektir. Bazı kavramlar ise uluslararası sağlık örgütleri tarafından yapılmış olabilir (Dünya Sağlık Örgütü gibi). Tanımda bu kurumlara atfedilmesi gereklidir.
Girişteki diğer bir bölüm, problemi tanımlamaktır. Bu bölümde çalıştığın konu, çalıştığın grup için bir problem mi bunu açıklaman gerekiyor. Eğer problem olduğunu düşünüyorsan bunu kanıtlarla ispatlaman isteniyor. Kanıttan kasıt bilimsel araştırma sonuçlarını kullanmandır. Maalesef ben gözlemledim bu bir problemdir demekle olmuyor. Bunu güncel ve kanıt düzeyi yüksek araştırma sonuçlarıyla ortaya koyman gerekiyor. Bunu sadece Türkçe kaynaklarla da yapamazsın. Bunun için uluslararası arama motorlarını kullanman ve konuya yönelik uluslarasın çalışmalara da ulaşman gerekiyor. Çalıştığınız konuya yönelik öncelikle güncel araştırmaları incelemenizi öneririm. Bunun için arama motorunda tarih sınırlamasına gidebilirsiniz. Öncelikle son yıldan başlayıp, iki, üç, dört ve beş yılla sınırlamanız yararlı olur güncellik açısından. Ancak benim önerim bir kez de tüm yayınlar diyerek tarama yapın. Böylece araştırdığınız konuda eski tarihli ancak size yol gösterebilecek belki de çalışmanızın rehberi olacak bir kaynağı kaçırmamış olursunuz. Çalıştığınız konuyla ilgili kaynaklar sayıca fazla ise güncel olanları ve kanıt düzeyi yüksek olanları almanızı öneririm. Çoklu araştırmadan elde edilmiş tek sonucu size sunan meta analizler ya da çoklu yayını bir arada veren sistematik incelemeleri, kanıt düzeyi yüksel olan randomize kontrol gruplu çalışmaları, geniş evrenlerde çok merkezli yapılmış çalışmaları tercih edebilir problemi tanımlamada öncelikle bu tür yayınları kullanabilirsiniz.
Problemi tanımlarken sizi aynı noktaya taşıyacak onlarca çalışmayı arka arkaya verip kaynak sayısını abartmaya gerek yok. Araştırma konunuzla direk ilişkili olmayan çalışmaları mecbur kalmadıkça kullanmamanızı öneririm. Örneğin yaşlılarda depresyonu tanımlayacaksanız bu konuda yapılmış çalışmalara yer verin. Depresyonu diğer yaş gruplarında tanımlayan, anksiyete, stres gibi konulara odaklanan çalışmaları almanıza gerek yok. Ancak yaptığınız çalışmada ulusal ve uluslararası yayınlara ulaşamadınız. O zaman konunun tanımlandığı en yakın konu ve gruplara odaklanan birkaç güncel çalışma sonucuyla problemi tanımlamaya çalışabilirsiniz. Depresyonun yetişkinlerde önemli bir problem olduğunu gösteren çalışmaları vermekteki amacınız depresyonun erişkinlerde bir problem olduğunu vurgulamak olmalı.
Burada çok önemli olan bir şeyi vurgulamak istiyorum. Giriş özgündür. Araştırma sonuçlarını bir araya getirip problemi tanımlamak her yazara göre değişebilir. Bir başka çalışmanın girişinden asla alıntı yapmamalısınız.
Bir başka bölüm araştırmanın önemidir. Önem amacınız doğrultusunda açıklanmalıdır. Yaptığınız araştırmanın; çalışmaya katılan gruba, topluma ve hemşirelik mesleğine, özelinde uzmanlık alanına bir katkısı olmalıdır. Eğer yaptığınız çalışmanın önemini açıklayamıyorsanız çalışmanızı yapma konusunda bir kez daha düşünmenizi öneririm. Önem cümlesi problem bağlamında kendi düşüncelerinizle yazılacağı gibi daha önce yapılmış çalışmaların öneriler kısmına atıf yapılaraktan da yazılabilir. Çok iyi yazılmış bir problem tanımı sizin önemi yazmanızı kolaylaştıracaktır. Araştırmacılar yaptıkları çalışmanın sonuç ve öneriler kısmında araştırmacılara öneriler verirler. Bu önerileri lütfen görmezden gelmeyin. Bu öneriler sizin çalışmayı yapma gerekçenizi de güçlendirecektir. Benim doçentlik dosyasında en çok önem verdiğim ayrıntı bu çalışmanın hemşireliğe katkısı nedir? Multidisipliner çalışmalarda bazen çalışmanın önemi daha genel ifadelerle yazılabiliyor. Ancak hemşirelik boyutu göz ardı edilmemelidir.
Dördüncü ve son kısım ise çalışmanın amacı. Bazen dergilerde bu alt başlık olaraktan ele alınabilir. Amaç yazmak en kolay şeydir. Ancak neden araştırmacılar bunu zorlaştırır hiç anlamıyorum.
Başlığınız “yaşlılarda depresyon: tanımlayıcı araştırma” olsun. O zaman amacınız yaşlılarda depresyonun tanımlanmasıdır. Bunu süslemenin anlamı yok. İçine ilişkili değişkenleri koyacaksanız, bir şeylerle ilişkisine bakacaksanız o zaman başlığınızı yeniden gözden geçirmenizi öneririm.
Bir başka örnek çalışmanızın başlığı “hemşirelerde kültürel yeterlilik ve etnik merkezcilik arasındaki ilişki “olsun. Bunun için yazacağımız amaç hemşirelerde kültürel yeterlilik ve etnik merkezcilik arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Başka bir ayrıntıya açıklamaya gerek yok. Amacınızı soru cümlesi olaraktan yazabilirsiniz. O zaman amacı soruya dönüştürebilirsiniz.
“Hemşirelerde kültürel yeterlilik ve etnik merkezcilik arasında ilişki var mı?” Hepsi bu. Bu çalışma için hipotez mı kurmak istiyorsunuz? Hipoteziniz:
H1Hemşirelerde kültürel yeterlilik ve etnik merkezcilik arasında ilişki vardır.
H0Hemşirelerde kültürel yeterlilik ve etnik merkezcilik arasında ilişki yoktur.
Hipotezler geniş zamanla kurulur. Gelecek zaman, geçmiş zaman olmaz. Her hipotezde tek bir değişken ele alınır. Hipotez sayısını düşünerek çalışmanızın konusunu ve değişkenleri sınırlamanızı öneririm.
“Hemşirelerde kültürel yeterlilik ile sosyodemografik özellikleri arasında ilişki vardır “şeklinde hipotez olmaz. Çünkü sosyodemografik özellikler bir çatı kavramdır. İçinde çok sayıda değişken içerir.
İlerleyen yazılarımda burada sizlere giriş analizleri de yapmayı planlıyorum. Umarım yararlı olur.
Commentaires