top of page

Seyahat günlüğümden: Hindistan (Agra ve Jaipur)

Güncelleme tarihi: 28 Tem 2023

Delhi’den ayrılma vakti gelmişti. Bir sonraki durağımız Agra’ydı. Kiraladığımız şoförlü araçla yaklaşık 3,5-4 saatlik yolculuğun ardından Agra’ya varmıştık. İlk önce otelimize yerleşip karnımızı doyurduk. Otelimiz konum olarak çok iyi bir noktadaydı. Sonrasında ise Türk İslam mimarisinin en önemli eserleri arasında gösterilen Tac Mahal’i ziyaret ettik.

Tac Mahal Babür Hükümdarı Şah Cihan tarafından 1631 yılında doğum yaparken ölen eşi Ercümend Banu’ya yaptırılmış bir anıt mezardı. Anıtsal giriş kapısı ise büyüleyiciydi. Kapıdan girdikten sonra şu meşhur fotoğrafların çekildiği havuz başı çıkıyordu karşınıza. Bu havuz kapıdan ilk girişten Tac Mahal’e kadar devam ediyordu. Etrafında yürütüş yolları ve yeşil alanlar mevcuttu. Muhteşem bir yürüyüş parkuruydu diyebilirim. Mis gibi kokular arasında varıyorsunuz Tac Mahal’e. Tabi önce bu havuzun başlangıcında çekilmesi gelenek haline getirilmiş fotoğrafları çektirdik. Çok sayıda fotoğrafçı fotoğrafımızı çekmek için yanınıza gelip ezberledikleri kareler üzerinden pazarlık ettiler herkesle yaptıkları gibi. Bizde fotoğraf çektirmeden geçmek istemedik. Ancak fotoğrafları fotoğrafçılara değil kendimiz çekmek istedik. Tac Mahal’e doğru yürürken beyaz mermerin güzelliği gözlerinizi kendine hapsediyordu. İçeri girdiğimiz an ise tam bir hayal kırıklığıydı. Ancak sonrasında ortamın büyüsüne kapılmıştık. Yine de itiraf etmeliyim içerisi dışarısı kadar cezbetmiyor. Ziyaretimizi anıt mezarları da gördükten sonra tamamlayıp, rehber eşliğinde mermer üzerine üretim yapan ve satan bir hediyelik eşya atölyesine gittik. O günün hatırasına ben minik mermerden yapılmış bir Tac Mahal satın aldım. Uzun bir süre mermerden yapılan ürünlerin nasıl yapıldığını dinledik, gördük. Sonrasında ise biraz etrafta dolaşmak istedik ve mahalle arasındaki bir Hindu tapınağına gittik. Dua etmek için gelenler vardı. Çıkarken kapının dışındaki çanı çalarak ayrılıp otele döndük. Taç Mahal’in güneş doğarken büründüğü pembe rengi kaçırmamamız konusunda sıkı sıkıya tembihlenmiştik. Bu nedenle sabah erkenden kalkıp pijamalarla otelin terasına çıkıp alaca karanlıkta güneşin doğuşunu beklemeye başladık. Söylenildiği kadarını göremesek te Tac Mahal’in pembeye doğru giden rengini, güneşin doğuşunu, kentin sessizliğini otelin terasından izlemek muhteşemdi.

Güzel bir kahvaltıyla Agra’da yeni bir güne başladık. Önce Agra kalesine gittik. Kaleye giderken yolda yılan oynatan bir Hintli gördük. Arabadan inip yanlarına gittik. Bahşiş verince Hintli çalmaya başladı yılan da oynamaya. Hayatımda en çok korktuğum canlı yılandı. Sanırım bunu anneme borçluyum. Çocukluk travması diyelim. Korkumu yenmek için yanına kadar gittim ancak dokunamadım. Sonrasında Agra Kalesi ve sokak aralarında kültür turumuzla günü bitirdik.

Bir sonraki kentimiz Jaipur'du. Jaipur Hindistan’ın pembe şehri. Bütün binalar pembemsiydi. Hawa Mahal en gösterişli binasıydı. Sokakta yürürken her iki taraftaki pembe evler ve dükkanlar dikkat çekmekteydi. Burada biraz kumaş alışverişi ve geleneksel kıyafetler örtüler almak istedik. Gençler pazarlığı abartınca biraz zorluk yaşadık ancak hepsi bizim için güzel birer anı oldu. Sonrasında ben deveye binmek istedim. Pazarlık yapıp deveye bindim. Deve hareket edip beni uzaklaştırınca paniğe kapılan sevgili M. koşarak gelip devenin ipini kapıverdi. Adamlara bakışını unutamam. Bu arada yanda genç bir çocuk deveye komutlar veriyordu. Gezi bitip döndüğümde deveye verdiği komutların da bir ekstra ücreti olduğunu öğrenmiştim. Çok rahat bir yolculuk olmasa da ilk deneyim için güzel bir anı olmuştu benim için. Sırada file binmek vardı. Buna hepimiz hevesliydik. Süslenmiş fillerle gezinti yapanlar dikkatimizi çekmişti. Büyük hevesle gittik. Şoförümüz sıkı pazarlık yaptı ve neredeyse yarı fiyatına anlaştık. Ancak bizim devlerin süslü kıyafetleri yoktu. Sanırım fiyatı azaltınca size bu kadarı yeterli dedi fillerin sahibi :))

Hindistan’da sadece fil, deve, yılan değil hiç görmediğim kadar çok maymunla da karşılaştım. Şirin şeylerdi açıkçası. Her yere koşuyor hatta zaman zaman hareket bile çekiyorlardı.

Jal Mahal yani Su Sarayı ise bir sonraki durağımızdı. Suyun içine gömülmüş saraydan kalan kısım bile sizi etkilemeye yetiyor. Jaipur Şehir Sarayı ise görülmesi gereken yerlerden biri olarak söylenmişti. Ancak üç yıl önce giriş ücreti 350 TL olunca bize pahalı gelmişti. Jaipur’da ziyaret ettiğimiz bir başka yer ise basamaklı kuyulardı (Steppwells). Derindeki suya basamaklarla inebileceğiniz hem korkutan hem de büyüleyen bir kuyu. Kuyunun suyu yosun yeşiliydi. Bu kuyuların hemen yakınında bir yerel yaşayanların evini görmek istediğimizi söyleyince şoför bir eve götürdü. Kadın tanrı heykelinin karşısında kutsal kitabını okuyordu. Ev oldukça kötü durumdaydı. Söylenildiği kadar dua okuyan yaşlı kadına aitti. Filmlerde gördüğümüz zengin Hintlilerin evini görmek kısmet olmadı maalesef.

Jaipur'da kaldığımız otelden bahsetmeden geçemeyeceğim. Bir villa butik otele çevrilmişti. Kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel bir evdi. Kaldığımız oda ise içinde banyosu olan kocaman bir yatak odası olan ve her tarafta tarihi eşyaların bulunduğu bir yerdi. Ertesi gün güzel bir kahvaltı sonrasında Delhi’ye dönerken şoförümüz bize bir sürpriz yaptı ve bizi yol üzerindeki bir köyün ölülerini yaktığı alana götürdü. Sonrasında köyden sesler geldiğini duyduk. Köyde bir festival varmış. Şoför güvenli olmadığı kanaatindeydi. Ancak biz ısrar edince bizi köye festivale götürdü. Sahnede müthiş danslarını sergileyen ve şarkı söyleyen bir kadın vardı. Bizi hemen sahneye aldılar. Su ve tatlı ikram ettiler. Herkes dansçıları bırakıp bizi izlemeye başladı. Kadınlar bir tarafta erkekler diğer tarafta ayrı ayrı oturuyorlardı. Bir süre sonra kalktık ve yolumuza devam ettik.

Döndükten sonra ağzım kulaklarımda anlatıyorum herkese Hindistan’daki güzellikleri. Hatta Ton TV’de hey gidi günlere sevgili Hasan Çakıcı’nın programına bile anlatmışlığım var (https://www.youtube.com/watch?v=yPKE3f7M4-4). Hindistan deneyimlerim bana her zaman güzel şeyler hatırlatacak. Umarım bir gün çocuklarımla da gideriz.






Comments


bottom of page